Çoğu zaman engelleri sabrederek göğüsleriz.

Kimi zaman ise cesaretimiz kırılır ve Vince Lombardi’nin yazdığı gibi şöyle şeyler hissederiz:

“Pes edenler asla kazanamaz ve kazananlarda asla pes etmez.”

Kötü bir öğüt.

Kazananlar hep pes ederler, yani vazgeçerler. Sadece doğru şeyden doğru zamanda vazgeçerler.

Çoğu insan vazgeçer. Çoğu meslek ve ticaret sahası vazgeçenlerden faydalanır. İşin doğrusu, işletmeler ve organizasyonlar hesaplarını bunun üzerine yaparlar.

Vazgeçmeyi teşvik etmek için kurulmuş olan sistemleri öğrenirseniz, onları daha kolay bertaraf edebilirsiniz. Ve çoğu insanı tuzağa düşüren alışılageldik gider deliğinin bir kez farkına varırsanız, üstünden atlamaya bir adım daha yaklaşmış olursunuz.

Yanlış olandan vazgeçin. 

Doğru olanda ısrar edin. 

Ya birini ya da diğerini yapacak cesareti gösterin.

İnsanların çok fazla vakti yok ve çok fazla risk almak da istemiyorlar.

Kısıtlı zaman ve deneme fırsatıyla, kasıtlı olarak seçeneklerimizi en tepedekileri içine alacak şekilde daraltırız.

Sadece yetenekli insanlar aleladelik endişesi duyar.

“Ne de olsa ortalıkta benden iyisi gözükmüyor.” sizce başarı için geçerli bir strateji mi? Değerlendirmeye tabi tutulan sizden başka kimse olmadığı için mi başaracağınızı umuyorsunuz?

Büyük firmaların yeni bir piyasaya girmeye çalışırken neredeyse hep başarısız olmalarının sebebi, taviz vermeyi göze almalarıdır. Büyük ve güçlü oldukları için sabitlenip dururlar; daha azını yaparlar, bir şeyleri hakikaten kayda değer bir hâle getirmeden önce onları iyileştirip geliştirmeyi keserler. Başarısız olurlar, çünkü ne zaman bırakmak ve ne zaman durmayı reddetmek gerektiğini bilmezler.

Okulda öğrendiğiniz hemen her şey yanlıştır ama en yanlışı muhtemelen şudur:

Başarının sırrı çok yönlü olmaktır.

Rekabetçi bir dünyada zorluklar sizin arkadaşınızdır. Durumlar ne kadar zorlaşırsa, kendinizi rekabetten sıyırma olasılığınız da o ölçüde artar. Gerçi bu zorluklar sizin pes etmenize sebep olurlarsa, işte o zaman her şey boşa gitmiş demektir.

Rüzgâr, tam da istemediğiniz bir anda tamamıyla değişebilir.

Muhasebe, eğer her gelen rapor doğru ve zamanında olsaydı, çok daha kolay olurdu. Satış, “müşteri ya benden almazsa” korkusu olmasa çok daha kolay olurdu. Pazarlama, eğer mevcut ve müstakbel müşterilerin hepsi sizin düşündüğünüz şekilde düşünüyor olsaydı çok daha kolay olurdu.

İşte iyi haber: Zor ve önceden kestirilemez oluşları sizin avantajınızadır. Çünkü eğer başka bir şekilde olsaydı, içinde herhangi bir kârlılık barındırmazdı. İnsanların rüzgâr sörfüne gitmeyi göze almasının sebebi, zor olan yanının bu işi ilginç hâle getirmesidir. İnsanların uzman bir doktora para ödemesinin sebebi, hastalıklarının önceden tahmin edilemez ve teşhisinin zor oluşudur. Bizim burada olmamızın sebebi, zor problemleri çözmektir.

Dip sizin en yakın dostunuzdur.

Gerçeklikle yüz yüze gelip bırakmaktansa sıradan olmak daha kolaydır.

Vazgeçmek zordur.

Vazgeçmek, asla dünyanın 1.’si olamayacağınızın farkına varmanızı gerektirir.

En azından bu işte. Dolayısıyla, kendinize bunu itiraf edip bir kenara bırakmaktansa, sıradanlıkta ısrar etmek daha kolay gelir.

Ne büyük israf.

Bir Dip’le yüz yüze geldiğinizi bilmek, oradan çıkmanın birinci adımıdır.

Ciddiyetle egzersiz yaparak ilk bir iki dakika bedelini ödeyen insanlar bunun sonrasında karşılığını alırlar.

Başarısız sporcular da tam olarak aynı bedeli öderler, ama birkaç saniye daha öncesinde, erkenden bırakıverirler.

Acıdığında bırakmak insanın doğasıdır. Ama nadide olma farkını bu refleks yaratır.

Zor olan şudur: Dip’i boyladığınızda vazgeçmek kötü bir fikirdir. Eğer çıktığınız yolculuk, yapmaya değer bir yolculuksa, Dip’i boyladığınızda vazgeçmek sadece zaten harcamış olduğunuz enerjiyi israf etmek olacaktır. Kendinizi birden çok işe kalkışıp pek azını tamamlayan seri bir “bırakan” olarak bulmak için, Dip’i bir kez terk etmeniz genellikle yeterlidir.

Basit: Eğer Dip’i aşamayacaksanız, hiç başlamayın.

Bir süperstar, yaptığı is her ne olursa olsun dünyanın en iyisidir.

Eğer siz de bir süperstar olmak istiyorsanız, deneme yapanlarla başaranlar arasında bariyer teşkil eden, sarp Dip’i olan bir alan tespit etmelisiniz. Ve Dip’ten geçip karşı tarafa varmalısınız. İşte bu herkesin harcı değildir.

Eğer bu rotayı seçerseniz bunun sebebi bir Dip’in var olduğunun farkına varmanız ve onu aşabileceğinize inanmış olmanızdır. Dip aslında sizin en büyük müttefikinizdir; çünkü projeyi, yaşamaya değer hâle getirir (ve diğerlerini sizinle rekabet etmekten alıkoyar).

Size aynı fırsatları sunmayan projeleri, yatırımları ve uğraşıları da bırakmalısınız. Bu zordur ama hayati önem taşır.

Dünyanın En İyisi Olmayı Başaramamanızın Yedi Nedeni

1- Zamanınız tükenir (ve vazgeçersiniz).

2- Paranız tükenir (ve vazgeçersiniz).

3- Korkarsınız (ve vazgeçersiniz).

4- Ciddiye almazsınız (ve vazgeçersiniz).

5- Alakanızı ya da şevkinizi kaybedersiniz veya sıradan olmaya razı olursunuz (ve vazgeçersiniz).

6- Uzun vade yerine kısa vadeye odaklanırsınız (ve kısa vadedeki sizi zorladığında vazgeçersiniz).

7- Dünyanın en iyisi olmak için yanlış şeyi seçmişsinizdir

Hayatınızı idame ettirmek ya da eğlenmek için her ne yapıyorsanız, bir şekilde bırakmayla alakalı bir sistem üzerine kuruludur. Bırakma az bulunurluk yaratır, az bulunur olmak da kıymetlilik.

Genellikle yeni bir şeyler öğrenmeye kalkıştığınızda, becerilerinizi yeniden keşfetmeye ya da yeniden biçimlendirmeye başladığınızda, Dip karşınıza çıkar. Hayatının bir yılını bir konuda uzmanlaşmaya adayan bir doktor, sonraki birkaç on yılda emeğinin karşılığını alır.

Sonradan size faydası dokunabilecek insanlar ya da organizasyonlar vardır, ancak sadece eğer siz şu anda onlara zaman ve emek harcıyorsanız gelecekte yardımınıza koşarlar.

Hep kendilerine iyilik yapılmasını ya da müsamaha gösterilmesini talep edenler, ilişki Dip’inden asla paçayı kurtaramazlar, çünkü zor zamanlarda ilişkilere yatırım yapmamışlardır.

Deneyimler; kötülükler katlanılabilir olduğunda, insanoğlunun alışageldiği koşulları yıkmak için uğraşmak yerine acı çekmeyi yeğlediğini göstermiştir.

Doğru zamanda bırakmak zordur. Çoğumuz pes etme cesareti bulamayız. Daha da kötüsü Dip’le yüz yüze geldiğimizde kimi zaman bırakmayız. Bunun yerine sıradanlaşırız.

Dip ile karşılaştığında çoğu insan genellikle karnını içine çeker ve başarıya giden yolda ortalama bir yol tutmaya çalışır.

İşte dünyanın en iyisi olanların bu kadar az sayıda olmasının sebebi de tamamen budur.

Bir süperstar olabilmek için sıra dışı şeyler yapmalısınız.

Dip’ten sadece canlı çıkmaya bakmayın, ayrıca Dip’i sıra dışı şeyler yaratmak için bir fırsat olarak görün.

Bir daha kendinizi bırakacakmış gibi hissetmeye başladığınızda, önünüzde sadece iki iyi seçenek bulunduğunu bilin: Bırakmak ya da sıra dışı olmak. Ortalama olmak kaybedenlere göredir.

Ortalama olmak insanı güvende hissettirir, oysa öyle değildir. Görülmezdir. Son seçenektir. En dayanıksız rotadır. Ortalama olmayı cazip görmek sadece diğer bir tür pes etmedir, kaçınılması gereken bir tür…

Siz, ortalama Olmaktan daha iyisini hak ediyorsunuz.

Bir taktiğe âşık olup onu sonuna kadar savunmayın. Bunun yerine bir piyasada var mısınız, yok musunuz, buna kati olarak karar verin. Ve eğer varsanız, bu Dip’ten çıkın.

Piyasa sizin sebat etmenizi ister. Ciddiyet sahibi, güçlü, kabul edilmiş ve güvenilir olduğunuzun sinyallerini görmek ister.

Bırakmanın Zıttı “Etrafta Beklemek” Değildir

Bırakmanın zıttı sorunu parçalara ayırmak için tasarlanmış dipdiri, yeni bir stratejidir.

Sabırlı insanlar diğerleri göremezken tünelin sonundaki ışığı gözlerinde canlandırabilirler.

VAZGEÇİN!

Vazgeçmek bazen iyidir.

Aslında sık sık bırakmakta da bir sakınca yok.

Eğer çıkmaz bir yolda ilerliyorsanız bırakmalısınız. Eğer bir Uçurumla karşı karşıya kalırsanız bırakmalısınız. Eğer doğru projeleri bulmak istiyorsanız hiçbir yere gitmeyen projeleri bırakmanız şarttır.

Bir uçuruma yaklaştığını uzaktan fark etmek görüş zayıflığı değildir. Aksine gerçek anlamda öngörü ve cesaret anlamına gelir.

Yeni bir iş arama zamanı, buna ihtiyacın olmadığı zamandır. İş değiştirme zamanı, kendini rahat hissetmeye başlamadandır. Hadi. Değiştirin. Kendinize karşı çıkın, kendinizi ayaklandırın, kendinize bir terfi verin. Kariyerinizle ve becerilerinizle bunu hak ediyorsunuz.

Vazgeçmek akıllıca bir seçim olduğu kadar, başarısızlıktan kaçınmak için de iyi bir yoldur.

Vazgeçmek, başa çıkmaktan daha iyidir; çünkü vazgeçmek sizi başka bir şeye yönelmek üzere özgür bırakır.

Gurur, Zeki Vazgeçicilerin Düşmanıdır 

Richard Nixon Vietnam Savaşı’nı ilkin bırakmayı reddettiğinde (her iki taraftan da) on binlerce masumun yaşamını kaybetmesine sebep olmuştu. Daha erken bırakmamış olmasının tek sebebi vardı: gurur. Yılların ardından artık bir cazibesi ya da eğlencesi kalmamasına rağmen, insanı aynı kariyerde tutan şey de aynı gururdur. İşin kendini toparlayamayacağını anlayalı çok olmasına rağmen insana bir restoranı hâlâ açık tutmaya devam ettiren de aynı gururdur.

Nedeniniz ne?

Bırakamayacak kadar gururlu musunuz?

Kör uçlu bir projeyi bıraktıktan sonra insanların kendilerini gerçekten iyi hissetmelerinin bir sebebi, gururun incinmesinin ölümcül olmadığını keşfetmeleridir. Bırakma cesareti gösterebilmek için kendinizi doldurursunuz, parçalara ayrılan egonuzun sesine karşı kendinizi neşelendirirsiniz; sonra her şey yoluna girer.

Vazgeçmek mutlaka pes etmek anlamına gelmez. İş sadece bir taktiktir, istediğiniz şeyi elde etmek için bir yoldur. İşiniz kör bir uca gelip dayandığında bırakmak anlamlı gelir ve yolculuğunuzu daha büyük bir pazar yerine taşır. Çünkü beklerken geçen her gün sizi hedefinizden biraz daha uzaklaştırır.

Başlamadan Vazgeçmek

İşte size bir ödev: Elinize bir kâğıt kalem alın.

Hangi koşullar altında bırakmaya gönüllü olacağınızı yazın.

Ve ne zaman… Ve yazdıklarınızda ısrar edin.

Eğer vazgeçmek, piyasada iyi seçimler yapmanızı sağlayacak stratejik bir karar olacaksa, o hâlde vazgeçme stratejinizi, önceden, yani rahatsızlık duyacağınız durumlar ortaya çıkmadan önce belirleyin.

• • Eğer en nihayetinde bırakacaksam, oyunu değiştirebilmek için yapabileceğim dramatik bir şeyler var mı?
  • Eğer işimden hoşlanıyorsam, bırakmamın zamanı geldi mi demektir?
  • Yapılacak en iyi şey vazgeçmeyi planlayıp sonra daha iyi bir şeyler yapmak mıdır?
  • Vazgeçmek yerine başka bir vazgeçme yolu olarak, dikkate değer şeyler yapmaktan kaçınıyor musunuz?

Eğer sizi korkutuyorsa, denemeye değer bir şey olabilir.