İnsanları bir ürün, hizmet, kurum ya da düşünce ile memnun etme sürecini büyüleme olarak tanımlıyorum. Büyülemenin sonucu, karşılıklı olarak yarar sağlanan gönüllü ve kalıcı bir destektir.
İnsanları büyülemeye ihtiyacınız varsa, anlamlı bir şey yapıyorsunuzdur.
Bilgili ve yetkin olduğunuzda, daha büyük pastalar pişirdiğinizde ve iki tarafın da kazanacağı durumlar yarattığınızda-kısaca. Doğru şeyleri doğru yolla yaptığınızda-insanlar size güvenir.
Direnci kırmanın yolu, toplumsal kanıt sunmak, uzlaşmak için bir yol bulmak ve etkileyicilerin hepsini büyülemektir.
Gördüğünüz rüyanın aynısını görmeleri için insanları ikna etmeniz gerekir.
Eğer bir değişim büyük bir meseleyse, onu oldurmak da büyük bir meseledir.
Alışkanlıklar çoğu zaman yaşamı basitleştirir ve hızlı, güvenli ve iyi kararları mümkün kılar. Fakat aynı zamanda mevcut durumu sorgulayan yeni bir düşüncenin benimsenmesine de engel olabilirler.
Değişimin yararlarının değişimin maliyetlerine ve aynı kalmanın yararlarına ağır basması gerekir. Değişimin bunlara değer olduğunu düşünüyor olmanız yeterli değildir; büyülemeye çalıştığınız kişinin de buna inanması gerekir.
Eğer bir şeyi kendiniz yapmazsanız, başkalarından da bunu yapmasını istemeyin.
Yalanlar ve doğrular vardır–ve arada hiçbir şey yoktur.
Saf insanları kandırmak kolaydır ve bu her gün olan bir şeydir fakat bunu başarılı olmayla karıştırmayın.
Bazıları her gittikleri yerde mutluluğa neden olurlar. Bazıları da her gittiklerinde. Oscar Wilde
Denyolar nadiren insanları büyülerler.
Büyük kelimeler nadiren beraberinde iyi işler getirir. Danimarka atasözü
Herkes bir konuda sizden daha iyidir. Diğerlerini kabul etmeyen insanlar sıklıkla herkesten üstün olduklarını düşünürler. Fakat hiç kimse her açıdan herkesten üstün değildir.
Kendinizi onların yerine koymadan insanları yargılamayın. Bunun yerine, onlara bir şans verin.
Ölüm büyük bir denkleştiricidir; hepimiz birer doku, kemik ve akışkan yığını olarak eşit ölürüz. Eğer insanları büyülemek istiyorsak, henüz yaşarken, kendi kendimizi aşmak ve diğerlerini kabul etmek zorundayız.
Ortak tutkular bulmak engelleri yıkar.
İnsanların sizi beğenmesinin bir yolu, iki tarafın da kazanacağı sonuçlar yaratmaktır.
Her satışın önünde beş engel vardır:
1- İhtiyaç olmaması,
2- Para olmaması,
3- Acele olmaması,
4- Arzu olmaması,
5- Güven olmaması.
Diğerlerine güvenmeyen insanlar, sıklıkla, güvensiz bir öldür ya da öl felsefesi benimsemelerine neden olan kötü deneyimler yaşamışlardır. Bununla birlikte, insanların size güvenmesini istiyorsanız, siz de onlara güvenmelisiniz.
- Her zaman dürüstçe hareket edin.
- Size haksızlık eden insanlara medeni davranın.
- Hiçbir işinize yaramayacak birine yardım edin.
- En az sizin kadar ya da sizden daha akıllı insanları işe alın ve onlara büyümeleri için fırsat verin.
- Yaptığınız hiçbir şeyde zarar vermeyin.
- Diğerlerinin düşüncelerini boşa çıkarmada çok hızlı olmayın.
- Bilginizi, uzmanlığınızı ve iyi uygulamalarınızı diğerleriyle paylaşın.
İyi niyete odaklanın. Âlicenap insanlar, iyi niyete odaklanır. İnsanlar kendi konumlarını iyileştirmeye odaklanan ve diğerlerine iftira eden insanlara güvenmezler.
İnsanlara lehlerinde düşünülme hakkını verin. İyi insanların benim anlamadığım koşullar yüzünden kötü şeyler yapabilirler. Bu, onların kötü insanlar olduğu anlamına gelmez.
Daha Büyük Bir Pasta Pişirin
Dünyada iki tür insan ve kurum vardır: Yiyenler ve pişirenler. Yiyenler var olan pastadan daha büyük bir dilim isterler; pişirenler daha büyük bir pasta yapmak isterler.
Yiyenler, kendileri kazanırlarsa sizin kaybettiğinizi düşünürler ve siz kazanırsanız onlar kaybeder. Pişirenler daha büyük bir pasta ile herkesin kazanabileceğini düşünürler.
Fiyakalı unvanınıza değil işlevinize odaklanın.
Bir amaç öldükten sonra pek fazla bir şey yapmak ya da herhangi bir şey öğrenmek zordur.
Telaffuzu kolay isimlere sahip olan şirketlerin hisseleri telaffuzu zor isimleri olan şirketlerinkilerden daha başarılıdır.
İnsanlar daha fazla bilgi istemiyor. Gırtlaklarına kadar bilgiye boğulmuş durumdalar.
İnanç istiyorlar, size inanç duymak, amaçlarınıza, başarınıza, anlattığınız hikâyeye. Annette Simmons
Dağları yerinden oynatan olgular değil inançtır.
İnancın sürmesi için bir hikâyeye ihtiyacı vardır.
Samimi etki, insanların yapmasın istediğiniz şeyi yapmasını sağlamaktan daha derine gider. Annette Simmons
Denemeyi Destekleyin
Kolay; İnsanların amacınızı pek fazla eğitim, rehberlik, uzmanlık olmaksızın ya da zaman harcamaksızın deneyebilmesi anlamına gelir.
Hemen; İnsanlar amacınızı denemek için heyecanlı olduklarında, hemen devam etmelerine izin verin.
Ucuz; Amacınızı deneyenler için tek maliyet zamanlarıdır. Çok az insan müşteri olmanın ayrıcalıkları için para öder.
Somut; Denemenin sonunda, insanlar çalışma ya da yasama biçimlerinde somut değişimler olduğunu gözlemlemelidir. İnanmaları için sonuçları ve etkileri görmeleri gerekir.
Kontrol yanılsamasından vazgeçin. Her şeyi bilme ve her şeye kadir olmak yanılsamadır. Size kimin yardım edebileceğini ve edeceğini bilemezsiniz. Ne de tanımadığınız insanları kontrol edebilirsiniz.
Daha çok seçenek memnuniyetsizliğe de yol açabilir.
Diplomasi, birisine sizin yönteminizi benimsemesine izin vermektir. Daniele Varè
Uzlaşmanın yolunu bulduğunuzda daha çok beğenilirsiniz, daha çok beğenildiğiniz zaman da direnci kırma olasılığınız daha fazladır.
İnsanlar onlara yaptığınız iyilik için teşekkür ettiğinde “Bir şey değil” demektense, “Biliyorum, sen de benim için yapardın” demenin çok daha iyi bir yanıt olduğunu söyledi.
İyilik yaptığınız kişiye bir gün sizin de iyiliğe ihtiyacınız olabileceği mesajını, ayrıca o kişinin saygın, karşılığını verecek bir kişi olduğunu düşündüğünüzün sinyalini verir. Eğer bu duyguyla dile getiriyorsanız, yanıtınız, formalite gereği söylenmiş bir “Bir şey değil”den çok daha büyüleyicidir. Diğer yanda, minnettarlık yaratmak da büyüleyici değildir; onun için bu ifadeyi akıllıca kullanmanız gerekir.
Ekibi Çeşitlendirin
Farklılık gösteren özelliklere sahip bir ekip, büyülemenin kalıcılığına yardımcı olur çünkü farklı deneyimlere, bakış açılarına ve becerilere sahip kişiler amacı canlı ve rayında tutar. Buna karşın, çıplak kral, dalkavuklar ve klonlardan oluşan bir imparatorluğu yönetiyorsa, amacı vasatlığa doğru gider.
Sezgilere aykırı görünse de para bir işin sevilmesinin her zaman tek, hatta birincil nedeni değildir. İnsanları motive etmek, çalışanları birer otomatmışçasına parayla besleyip sonuç almak kadar basit değildir. Çalışanlara ustalık, özerklik ve amaç edinme fırsatı sağlamak, paradan daha önemlidir.
Ustalık; İnsanlar, becerilerini ve yeterliliklerini geliştirmek isterler. Bu daha fazla para kazanmak için olabilir ama aynı zamanda bir konuda daha iyi olmak için de isterler. Günde sekiz saatini verdiği işi kim kötü yapmak ister?
Özerklik; Yöneticiliğin insanlara sürekli olarak ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını söylemek olmadığı anlamına gelir. Bir kuruluş, insanların özerk çalışabilmelerini sağladığı zaman bu, yönetimin, çalışanlarının yetkin ve güvenilir olduğunu düşündüğü mesajını verir. Bu nedenle, hedefleri koyup aradan çekilin.
İnsanlara makul ücretler verip onların ustalık, özerklik ve amaç edinmesine olanak sağlarsanız, çalışanlarınızı büyülersiniz.
Çalışanlarınızı büyülemenin kolay yollarından biri, müşteriler için doğru olanı yapmak üzere onları yetkilendirmektir. Bu, onların sorumlu kararlar vereceklerine (özerklik olarak da bilinir) ve kuruluşunuzun varlık nedenini yerine getirmesini sağlayacaklarına (amaç olarak da bilinir) güvendiğiniz anlamına gelir.
Büyülenmiş çalışanlar ilham almış olanlardır, gözü korkmuş olanlar değil.
Kısacası: Çalışanlarınızın doğru olanı yapmalarına izin verin, onları büyülersiniz. Onlar da müşterilerinizi büyüler.
Yönetim dediğimizin büyük bölümü, insanların çalışmasının zorlaştırılmasından oluşur. Peter Drucker
Kendiniz Yapmayacağınız Bir Şeyi Çalışanlarınızdan İstemeyin.
Başarının kutlanmasın olumlu etkileri;
- Çalışanlarınızı daha fazla çalışmaya motive eder.
- Takımı, ortak hedefler çevresinde birleştirir.
- Çalışanların düşüncelerini yapılan işlerden başarıya taşır.
- Kuruluşun ne tür hedeflere değer verdiğini gösterir.
- İlerleme kaydedildiğini betimleyerek ivme oluşturur.
- Çalışanlara, başarılı bir kuruluşta çalıştıklarını hatırlatır.
Şeytanın Avukatını Bulun
Şirket kararlarının yüceltilmesine ve bu kararların eleştirilemez olarak konumlanmasına karşı çıkan bir şeytanın avukatı, kuruluşunuzda bazı değerli işlevlere hizmet edebilir.
Şeytanın avukatının varlığı, yönetimin karşıt fikirlere ve bakış açılarına açık olması demektir, bu da çalışanlar arasında eleştirel düşünmeyi besler.
Büyüleyici bir patron, çalışanlarının değerli olduklarını ve takdir edildiklerini bilmelerini sağlar.
Günde sekiz saat inançla çalışarak sonunda patron olup günde on iki saat çalışabilirsiniz. Robert Froste
Eğer karınız bir şey yapmanızı isterse, her şeyi bırakın ve onu yapın.
Önemli olmadığını düşünebilirsiniz ama çocuklar, kariyer ve çok sayıda yardımsever amaç arasında hokkabazlık yapan siz değilsiniz.
“Büyük resmi” gördüğünüzü düşünebilirsiniz ama onun büyük resmini görmezsiniz 🙂
