Ada Lovelace bir denklemi doğanın fiziksel ihtişamını resmeden bir fırça darbesi olarak görecek şiirsel bir duyarlılığa sahipti. Aynı “gece gibi güzellik içinde yürüyen” bir kadını gözünde canlandırdığı gibi… Ama matematiğin çekiciliği daha derindi. Ruhaniydi. “Matematik öyle bir dil ki doğanın harika gerçeklerini sadece onunla tam ifade edebiliriz.” demişti. Ona göre matematik, yaratılışı anlamayı sağlayan “karşılıklı ilişkilerdeki değişimi” tasvir ediyordu. “Zayıf insan aklına Yaratıcı’nın eserini en etkin şekilde anlamasını sağlayacak araçtı.
Matematik hayal gücümü öyle geliştirdi ki çalışmalarıma devam edersem bir süre sonra şair olacağımdan kuşkum yok. Ada Lovelace
Bilgisayarların doğuşundan alınacak en büyük ders, yeniliğin genellikle grup çabasıyla, vizyonerler ile uygulamacıların iş birliğiyle ve farklı kaynaklardan fikir almakla ortaya çıktığıdır. İcatların birinin aklına yıldırım gibi düşmesi ya da bir bodrumda veya bir garajda tek başına çalışan birinin kafasında aniden bir ampul yanması sadece hikâye kitaplarında olur.
Çoğumuz yaratıcı fikirlerin üretildiği grup halinde yapılan beyin fırtınası seanslarında bulunmuşuzdur. Birkaç gün sonra bile bir şeyi ilk kimin teklif ettiğini hatırlamakta zorlanırız. Fikirlerin bir kişinin tamamen özgün fikri olmadığını, grup içi etkileşimle oluştuğunu anlarız. Kıvılcımlar durduk yere değil, birinin fikrinin bir başkasınınkiyle çarpışmasıyla ortaya çıkar.
İcadın anahtarının kişisel deha mı, yoksa iş birliği mi?
Farklı alanlardan farklı yeteneklere sahip pek çok kişinin tüm gerekli araştırmaları yapıp huniden geçirir gibi yeni bir cihazın geliştirilmesi için akıtması gerekir. William Shockley
Marifet, insanların gidemeyeceklerini düşündükleri yerlere gitseniz bile sizi takip etmelerini ve görev duygunuzu paylaşmalarını sağlamaktır.
Önemli bir liderlik becerisi, çalışanları ne zaman zorlamak ve ne zaman onlara kulak vermek gerektiğini bilmektir.
Bazen dehalarla denyolar arasındaki ayrım, fikirlerinde haklı olup olmamalarına göre yapılır.
Başarı rahatlığı getirir, rahatlık başarısızlığı. Sadece paranoyak olan hayatta kalır.
Bilgisayar ağları sayesinde araştırmanın yalnızlığının yerini, paylaşılan araştırmaların zenginliği almıştır.
KÜLTÜREL MAYA
Kişisel bilgisayar çok sayıda teknolojik ilerleme sayesinde mümkün hale geldi. Bunlardan en önemlisi, küçük bir çip üzerinde bilgisayar işlemcisinin tüm fonksiyonlarının entegre edildiği bir devre olan mikroişlemciydi. Ama sosyal olaylar da yenilikleri şekillendirmeye yardımcı olur. O zaman da yenilikler doğdukları yerin kültürel izlerini taşırlar.
Yenilikçilik doğru temellerin olduğu yerlerde ortaya çıkar.
Kişisel bilgisayarlarımız olsun istiyorduk, çünkü kendimizi devlete bağlı ya da özel kurumların kısıtlamalarından kurtarmak istiyorduk. Lee Felsenstein
Makine insanın kendi hayatını yenilemesini ve yeniden yaratıcı bir güç elde etmesini sağlayacak insani bir yöne çevrilebilir. Charles A. Reich
Karşı kültürlerin merkezi otoriteyi hor görmesi, kişisel bilgisayar devriminin felsefi temellerini oluşturdu. Stewart Brand
Bilgisayarlar toplumu politikadan çok daha fazla değiştirdi. İnsanlar hazır olsa da olmasa da bilgisayarlar geliyor ve bu, belki de saykodelik ilaçlardan sonraki en iyi şey. Stewart Brand
Küçük ve yuvarlak değil, düz ve sınırsız algılamamızın sebebi, Dünya’yı hiç uzaydan görmediğimizdendir. Bir fotoğraf bunu halledecektir. Uzaydan çekilmiş renkli bir dünya fotoğrafı. İşte o zaman herkes dünyayı bir bütün olarak, küçük ve başıboş halde görebilir ve sonra her şeyi bambaşka bir şekilde algılar. Stewart Brand
Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu icat etmektir. Alan Kay
Yeni fikirler, rasgele kavramlar birlikte çalkalanıp sonunda kaynaştıklarında oluşur. Farklı yerlerden gelirler ve zihnin bunları günün birinde her şey yerli yerine oturana kadar üst üste yığmak gibi muhteşem bir yöntemi vardır. Önce o kadar iyi oturmayabilirler ama sonra, örneğin bisikletle bir gezintiye çıkarız ve daha iyi hale gelirler. Tim Berners-Lee
Koyacağın hedeflerde biraz ahmakça davranmalısın. Üniversitedeyken öğrendiğim bir söz vardı: “İmkânsız sözcüğünü ciddiye almamak.’ Gerçekten iyi bir ifadeydi. Çoğu insanın denemeyeceği şeyleri yapmayı denemelisiniz. Larry Page
İnsan zekâsı, asla doğanın yaptığından daha güzel, daha basit ve daha amaca yönelik bir icat yapamayacaktır. Leonardo da Vinci
Analitik Makine’nin orijinal bir şey ortaya koymak gibi bir iddiası yok. Bizim komutunu vermeyi bildiğimiz şeyleri yapabilir. Makineler insanların yerini almayacak, insanların ortağı olacak. Ada Lovelace
Sibernetik bir çayır
Hayali kuruyorum kafamda
Memelilerin ve bilgisayarların
Hep birlikte
Programlanmış bir uyum içinde yaşadığı.
Richard Brautigan
Bilişsel sistemler çağında insanlar ve makineler, her birinin kendi üstün becerilerini ortaklıklarına katarak daha iyi sonuçlar üretebilecekler. John Kelly
Gelecek, bilgisayarlarla en iyi şekilde iş birliği yapanların olacak.
Yenilikçilik genellikle yalnız başına çalışan bir dâhinin kafasında yanan bir ampulden değil, ekip çalışmasından çıkar.
İnternet ve bilgisayarın mucitleri kendi başlarına birer dâhi olsalar da icatlarının çoğunu takım çalışması sayesinde başardılar.
İnsanlar internette bir şeyi icat etmez. Sadece var olan bir fikri genişletirler. Ev Williams
Dijital çağ devrimsel gibi görünebilirdi ama aslında önceki nesillerin fikirlerinin geliştirilmesine dayanıyordu. Sadece aynı dönemde yaşayanların değil, nesillerin arasında da iş birliği vardı. En iyi yenilikçiler teknolojik gelişimin izlediği yolu anlayan ve meşaleyi kendilerinden öncekilerden alanlardı.
İyi ekip kurmanın anahtarlarından biri de fikirler üreten vizyon sahibi kişiler ile onları uygulayacak iş bitirici yöneticilerin bir araya gelmesiydi. Uygulaması olmayan vizyon halüsinasyondur.
Yapay zekâ mühendislerinin ve internet sosyologlarının tüm iddialarına rağmen, dijital araçların kişilikleri, niyetleri ya da istekleri yoktur. Bizim yaptığımız şeyden ibarettirler.
İnsan yaratıcılığı değerler, niyetler, estetik yargılar, duygular, kişisel bilinçler ve ahlak duygusu içerir. Sanat ve beşerî bilimler bize bunları öğretir ve bu yüzden eğitimin bir parçası olarak bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik kadar önemlidirler. Eğer biz faniler insan-bilgisayar ortak yaşamı amacını savunuyorsak, eğer makinelerle olan ortaklığımızda yaratıcı taraf olma rolünü üstleniyorsak, o zaman hayal gücümüzü, orijinalliğimizi ve insanlığımızı beslemeye devam etmeliyiz.
Apple’ın DNA’sında tek başına teknolojiyi kâfi görmemek var; teknolojinin edebiyatla, sanatla ve beşerî bilimlerle evli oluşu var. Bizi mutlu eden sonuçlara götüren şeyler işte bunlar. Steve Jobs
Mary Shelley, Ada Lovelace’ın babası Lord Byron’la geçirdiği tatil sırasında Frankenstein hikâyesini zihninde canlandırdığından beri, insan yapımı bir mekanizmanın kendi düşüncelerini üretebileceği umudu nesiller boyu akılları kurcalamıştır. Frankenstein motifi bilimkurgunun temeli oldu. Güçlü bir örneği Stanley Kubrick’in 1968 yapımı filmi 2001: Bir Uzay Macerası’ndaki korkutucu derecede akıllı bilgisayar HAL’dır. HAL konuşma, mantık yürütme, yüzleri tanıma, güzelliği takdir etme, duygularını gösterme ve (tabii ki) satranç oynama gibi insani özellikler sergilemektedir. Kusurlu çalışmaya başlayınca insan astronotlar onu kapatmaya karar verir. HAL bunu fark eder ve bir tanesi hariç hepsini öldürür. Kahramanca bir mücadelenin ardından geride kalan astronot, HAL’ın bilişsel devrelerine ulaşmayı başarır ve bağlantılarını teker teker keser. HAL yavaş yavaş fonksiyonlarını yitirir ve sonunda bir bilgisayar tarafından üretilen ilk şarkı olan ve 1961’de Bell Labs’te IBM 704 tarafından söylenmiş “Daisy Bell”i söylerken sesi iyice monotonlaşarak kesilir.
Yapay zekâ heveslileri HAL gibi makinelerin yakında ortaya çıkacağını ve Ada’nın haksız olduğunu kanıtlayacağını söyleyip durdular. 1956’da John McCarthy ve Marvin Minsky tarafından düzenlenen Dartmouth Konferansı’nın iddiası da buydu. Konferans bu buluşun yirmi sene içinde gerçekleşeceği öngörüsüyle sonuçlanmıştı. Ama öyle olmadı. Geçen her on yılın ardından yeni bir grup uzman yapay zekânın ufukta göründüğünü, en fazla yirmi yıl uzakta olduğunu savundu ama bu hep yirmi yıl uzaktaki bir serap olarak kalmaya devam etti.
